MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.
Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
“- Cumhuriyet’in kurucu feslefesi, kucaklayıcı temel değerleri, önümüzdeki yüzyılda da stratejik güç kaynağımız olacaktır.
– Aziz Atatürk, Nutuk’ta Cumhuriyet’i milli hakimiyet esasına dayanan halk hükümeti şeklinde tanımlayarak can alıcı bir noktaya temas etmişti. Müstevlilerin kanlı postalları, yurdumuzu ciğnerken, Cumhuriyet fikri, Mustafa Kemal Paşa’nın vicdanında milli sır gibi taşınıyordu.
– Türkiye Cumhuriyetinin ilk 100 yılında belirli periyotlarla nükseden, ciddi tehlikelere yol açan devlet, sistem ve rejim tartışmaları, kamplaşmalar, hepinizin bildiği üzere hızımızı yavaşlatmıştır. Fakat ağır sorunlara teslim olmak yerine onlarla başa çıkma dirayeti gösteren aziz milletimiz, kalıcı müdahalelerle, tarihi istikamet ve iradesinden şaşmamış, ülkesine ve devletine sahip çıkmaktan asla vazgeçmemiştir.
“TÜRK VE TÜRKİYE YÜZYILI BAŞLAMIŞTIR”
– Şu an Türk tarihinin yeni bir eşiğindeyiz. Cumhuriyet’in ilk 100 yılının bilgi ve birikimiyle Türk milletinin ve Türkiye devletinin önümüzdeki yüzyılında fermanını dünyaya okumak için azimliyiz.
– Yeni yüzyılın cazibe merkezi Türkiye Cumhuriyeti olacaktır. Bunu sağlayacak güç Cumhur İttifakı’dır.
– Türk ve Türkiye yüzyılı başlamıştır. Türk millet Cumhuriyet’le bütünleşmiştir.
– Türkiye Cumhuriyeti, sözde medeni ülkelerin merhametiyle kurulmadı. Bağımsızlığını bir lütuf şeklinde elde etmedi. İftiharla söylemek gerekirse; asil, haysiyetli ve haklı bir savaşın muhteşem bir neticesi olarak tezahür etti.
– Demokrasi toplum içinde değişik düşünce ve fikirlerin serbestçe temsil edilmesi ve kişilerin bunlardan dilediklerine taraf olması esasına dayanmaktadır. Bu çerçevede demokrasinin en iyi uygulanabileceği sistemin de cumhuriyet olduğu aşikardır. Türkiye Cumhuriyeti, yüksek demokrasi standartlarına aşama aşama ulaşmaktadır.
– Cumhuriyet’in 100’üncü yıldönümünde bilhassa muhalefet cenahından aynı anda, benzer cümlelerle, zannedersiniz ağız birliği etmişçesine demokrasi sorgulaması işitilmiştir. Demokrasiden bihaber siyasi çıkarcılar, söz oyunlarıyla dolaylı ifadelerle esasen Cumhuriyet’e yönelik hazımsızlıklarını eş zamanlı seslendirmişlerdir.”